Ülkemizde dişhekimlerinin kullanabilecekleri unvanlar temel olarak 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, Yükseköğretim Kanunu ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğünde belirlenmiştir.
Buna göre, dişhekimi olup da mesleğini ülkemizde yerine getirme hak ve yetkisi olan kişiler dişhekimi unvanını kullanma hakkına da sahiptir. Dişhekimleri, sahip oldukları doktor, yardımcı doçent, doçent ve profesör gibi akademik unvanları da yükseköğretim kurumlarında kullanabilirler. Söz konusu unvanların korunması ve yükseköğretim kurumları dışında da kullanılabilmesi ile ilgili olarak özel yasal düzenleme bulunmaktadır: “Başka bir işe geçmek, emekli olmak veya çekilmek ya da işten çekilmiş sayılmak yoluyla öğretim görevinden ayrılanlar, akademik unvanlarını taşıyabilirler. Ancak profesörlük, doçentlik veya yardımcı doçentlik unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar.”
Diğer yandan, yukarıda belirtilen unvanların yurt dışındaki eğitim kurumlarından alınması halinde, bunların tanınması ve denkliğine karar verilmesi halinde ülkemizde kullanılabilmesi mümkündür. Bir başka anlatımla, yurtdışından alınan dişhekimliği diploması veya doktora yahut doçentlik belgesi ve benzerlerinin ülkemizde geçerli kabul edilebilmesi için, yasayla bu konuda görevlendirilmiş olan, Yükseköğretim Kurulu tarafından denklik belgesi düzenlenmesi şarttır.
Yurtdışından alınan ve ülkemizde karşılığı bulunan eğitimler sonucunda elde edilen bu unvanların kullanılması denkliğine karar verilmesi halinde mümkün olduğu gibi ülkemizde herhangi bir karşılığı olmayan eğitimler sonucunda ya da tanınmayan kurumlardan alınan belgelerin dişhekimlerine herhangi bir unvan kullanma hakkı tanımadığı da açıktır.
Bu bağlamda, ülkemiz kurumları tarafından resmi olarak denklik belgesi verilerek kabul edilmeyen, MSc, MMSc, MSD, MScDS, DD ve benzeri, herhangi bir unvan dişhekimleri tarafından kullanılamaz. Aksi takdirde, “Usul ve nizamına tevfikan iktisap edilmedikçe hiç bir diş tabibi veya dişçi talim ve tedrise delalet eden veya her hangi surette olursa olsun hakikate tevafuk etmiyen bir sıfat ve unvanı ilan edemez.” şeklindeki yasal kuralın ihlali sebebiyle para cezası verileceği gibi Disiplin Yönetmeliği uyarınca da ilgili Oda tarafından açılacak soruşturma sonunda disiplin cezası verilebilecektir.
Meslektaşlarımızın her türlü eğitimi alma gayretini önemsiyor ve destekliyoruz. Ancak, kaynağını oluşturan eğitimin nitelik ve içeriğinin kimi zaman bilinmediği, eğiticilerin ve hatta eğitime katılımın da çoğunlukla denetlenemediği; yurtdışından alınan bu tür unvanların meslektaşlarımız tarafından kullanılmasının yasak olduğunu hatırlatırız.
Türk Dişhekimleri Birliği






Bu yaştan sonra dişlerim düzelir mi? Erişkinlerde ortodontik tedavi olabilir mi? Erişkinlerde rahatlıkla tedavi olabilir. Sanılanın tersine sağlıklı bir diş eti ile her yaşta dişleri hareket ettirmek mümkündür. Ancak erken teşhis edilen anomalilerin tedavi opsiyonları daha fazla olduğu için mutlaka bir ortodontist tarafından erken yaşta kapanışın değerlendirilmesi gerekmektedir. Ortodontide ideal yaş nedir? Genellikle dişsel bozuklukların tedavisi için ideal yaş süt dişlerinin değişiminin tamamlanmak üzere olduğu, köpek dişlerinin değişim zamanı olan 10-12 yaş civarıdır. Ancak bazı çeneleri ilgilendiren problemlerde ve kötü alışkanlıkların bırakılmasında erken tedavi büyük önem taşır. O yüzden fissür koruyucuların uygulandığı 6-7 yaş civarında diş hekiminizden bir ortodontist konsültasyonu mutlaka istemelisiniz. Ortodontik tedaviye ihtiyacım olduğunu nasıl anlayacağım? İlk ortodontik kontrol ortodontist tarafından sürekli dişlenmenin başladığı 6-7 yaşlarında yapılır. Daha sonraki kontrolleriniz dişhekiminiz tarafından yapılacaktır. 10-12 yaş civarında hekiminiz gerek görürse tekrar ortodontist konsültasyonu isteyebilir. Ayrıca erişken yaşlarda bile gerekli olan durumlarda protetik tedaviye yardım amaçlı veya estetik amaçlı ortodontik tedavi yapılabilir. Ortodontik tedavim ne kadar sürer? Aktif tedavi ortalama 1,5-2 yıl sürer. Ancak zaman tedavinin şekline, hastanın yaşına, kooperasyonuna göre değişir. Daha kısa olduğu gibi daha uzunda olabilir. Randevularım uzun sürer mi? Ne sıklıkla geleceğim? Kayıtlarınızın alınacağı ve braketlerinizin takılacağı ilk bir iki randevu bir saat kadar sürebilir. Daha sonraki randevularınız 3 -4 haftada bir olacaktır ve braket kopması veya tel kırılması olmadığı sürece 15 dk ile yarım saat arasında sürer. Diş çektirmem gerekir mi? Çok çapraşıklık olan ağızlarda yer sağlamak amacıyla sürekli dişlerden çekim yapılabilir. Teller takılırken acır mı, dişime yada bana zarar verir mi? Braketler dişinizin üzerine özel bir yapıştırıcı ile yapıştırılır ve hiç acıtmaz. İlk takıldıkları birkaç günde dudak ve yanak içinde bazı yumuşak doku yaralanmaları yapabilir ama bu geçicidir. Ortodontik tedavi sırasında diş çürüme riski artar, bu nedenle braketler arasında besin artığının birikmemesi çok önemlidir. Her yemek sonrası dişler ve braket araları mutlaka temizlenmelidir. Tellerim görünecek mi? Sabit ortodontik tedavinin ana elemanı brakettir. Braketlerin metal, plastik ve porselen tipte olanları vardır ve dişlerin mine yüzeyine yapıştırılır. Ayrıca dil tarafından uygulanan braketler ve takılıp çıkarılabilen şeffaf plaklarla da tedavi yapılabilmektedir. Tedavi sırasında özellikle büyüme gelişimin aktif olduğu erken yaşlarda, çene kemiğine yönelik kuvvetler ile iskeletsel hareket elde etmek için, ortopedik aygıtlar (ağız dışı apareyler) kullanılabilir. Ortodontik bozukluğu engellemek için ne yapabiliriz? Aile, çevresel faktörleri engelleyebilir yada en aza indirebilir. En başta periyodik bir diş kontrolü şarttır. Süt dişlenmesinden itibaren düzenli flor tatbiki ve sürekli azı dişlerine koruyucu uygulanması gereklidir. Ayrıca erken çekilmek zorunda kalan süt dişlerinin de sürekli dişler sürene kadar yerlerinin korunması ve bunun için de yer tutucu yapılması gerekmektedir. Parmak emmek, uzun süreli biberon kullanmak, ağız solunumu yapmak gibi kötü alışkanlıklardan da çocukları en geç 4 yaşına kadar vazgeçirmek gerekir. Bu yaştan sonra çene yüz gelişimindeki bozukluklar kalıcı olmaktadır. Aile veya dişhekimi, çenede ve dişlerde herhangi bir bozukluktan şüphelendiğinde mutlaka bir ortodontist tarafından değerlendirilmesinde fayda vardır.